ciddimevzu

  • ciddimevzu

    “Dünya Piyasası Sokağı” üzerine // Andy Merrifield

    Dünya piyasası sokağı, beş benzemez insanlarla -gerçek, somut insanlarla- dolu bir sokağa işaret eden topoğrafik bir soyutlamadır. Hatta aynı zamanda uluslararası değer ve sermaye ile dolaşımda olan ve akan soyut bir süreçtir. Dünya piyasası sokağı, Athusser’in Marx’ın bir toplumsal düzendeki ekonomik ilişkiler ile siyasal ve ideolojik ilişkiler arasına bir sınır çizmek adına altyapı ve üstyapıyı “topoğrafik olarak” kullandığını ileri sürmesi benzeri kendine has bir topoğrafyayı tarif etmektedir.

  • ciddimevzu

    kaptan cook cennet adaları’nda // k. smille ve m. g. kenny

    Küreselleşme, bugünlerde moda ve bir ölçüde de yanıltıcı bir sözcüktür. Bu türden süreçler, çok eski zamanlara uzanırlar ve sadece bilgi teknolojisi, taşeronlaşma ve küresel kapitalizmin hüküm sürdüğü çağımıza ait bir özellik değildirler. Kolomb altın peşindeydi ve büsbütün kullanışsız olmasına rağmen yine de uluslararası düzeyde kabul edilmiş bir mübadele aracı olarak büyük simgesel değeri -halen- var olan altının aranması, batı Avrupalı yayılmanın arkasındaki itici güçlerden de biriydi.

  • ciddimevzu

    neolitik, kapitalizm ve komünizm // alain badiou

    Mesele ne teknoloji ne de doğadır. Mesele, toplumları küresel bir ölçekte nasıl örgütleyeceğimiz meselesidir. Toplumu örgütlemenin Neolitik-olmayan bir yolunun mümkün olduğu düşüncesini yerleşikleştirmeye ihtiyacımız var. Bunun anlamı, ortak ellerde bulunması gereken hiçbir şeyin, yani insan hayatının bütün zorunluluklarının üretiminin özel mülkiyet olarak edinilememesidir. Bunun anlamı, miras alınmış iktidarın ya da zenginliğin yoğunlaşmasının olmamasıdır. Oligarşileri koruyan ayrı devletlerin olmamasıdır. Emeğin hiyerarşik iş bölümünün olmamasıdır. Ulusların ve dışa kapalı ve düşman kimliklerin olmamasıdır. Kolektif çıkara dahil her şeyin kolektif biçimde örgütlenmesidir. Bütün bunların bir ismi var ve afili de bir isim: komünizm.

  • ciddimevzu

    “bizim” tarihimiz ve “onların” tarihi // chris dadallı

    “Bizim” tarihimizi yazmak, bir yanıyla ve ilk olarak “onların” tarihinden kurtulmak anlamına geliyorken, diğer yandan ve daha önemli olarak ise gündelik hayat dâhilindeki etkinliklerimizin ne tür sonuçlara yol açtığını bilmek, yaptığımız hataları yeniden yapmamak ve geçmişin bütün çiçeklerinin kokusunu duyabilmek anlamına da geliyor.