popkült

“imagine” 50 yaşında!: ateist bir şarkı dünyayı nasıl salladı // kalpana jain

nazik bir tonda başlayan ve ilerledikçe heyecanı arttıran “imagine”, insanlara tek bir insanlık olarak barış içinde yaşama çağrısında bulunan cüretkâr şekilde ütopyacı ve derin bir ahlaka dayanan bir şarkı. yine, bile isteye ve çok güçlü bir şekilde dinsiz de bir şarkı. lennon, imagine’ın daha ilk dizesi olan “imagine there’s no heaven”dan [cennetin olmadığını hayal et] başlayıp “and no religion too”ya [ve dinin de olmadığını] uzanmasıyla pek çok kişi açısından açık bir ateist mesaj veriyordu.

Bundan elli yıl önce, John Lennon 20. Yüzyılın en harika, en ilham verici ve en dile dolanan pop marşlarından birini yayınladı: “Imagine.”

Nazik bir tonda başlayan ve ilerledikçe heyecanı arttıran “Imagine”, insanlara tek bir insanlık olarak barış içinde yaşama çağrısında bulunan cüretkâr şekilde ütopyacı ve derin bir ahlaka dayanan bir şarkı. Yine, bile isteye ve çok güçlü bir şekilde dinsiz de bir şarkı. Lennon, Imagine’ın daha ilk dizesi olan “Imagine there’s no heaven”dan [Cennetin olmadığını hayal et] başlayıp “And no religion too”ya [Ve dinin de olmadığını] uzanmasıyla pek çok kişi açısından açık bir ateist mesaj veriyordu.

Pop şarkıların çoğu yapısı itibariyle seküler iken – yani, ilahi ya da manevi bir şeylere atıfta bulmaksızın bu dünyadaki şeyler hakkında iken – “Imagine” açıkça sekülerlik yanlısıdır. Lennon’ın anlatımında, din insanın gelişip serpilmesine ayak bağı olan bir şeydir; üstesinden gelinmesi, aşılması gereken bir şey.

Sekülerizm üzerine çalışan bir akademisyen ve sıkı bir Beatles hayranı olarak, dünyanın bu kadar muazzam bir başarı yakalamış olan muhtemelen ilk ve tek ateist marşı olan “Imagine”ın Amerika’da nasıl bu kadar yaygın bir şekilde sevilir hale geldiğine her zaman hayret etmişimdir. Nihayet ABD – en azından yakın zamana kadar – diğer Batılı sanayileşmiş demokrasilerden daha dindar bir nüfusa sahip olmasıyla bilinen bir ülkedir.

“Imagine”, 11 Ekim 1971’de tekli olarak yayınlanmasından bu yana milyonlarca kopya sattı, ABD ve İngiltere en çok satanlar listelerinde çok uzun süreler bir numarada yer aldı. Şarkının popüleritesinde bugün bile en ufak bir değişim yok. Rolling Stone dergisi 2003 yılında “Imagine”ı bütün zamanların en iyi üçüncü şarkısı ilan etmişti ve şarkı Kanada, Avustralya ve İngiltere’de en sevilen şarkılar anketlerinde en üst sıralarda olmayı sürdürüyor.

Sayısız sanatçı “Imagine”ı kavırladı ve şarkı dünya üzerinde en fazla seslendirilen şarkılardan biri olmaya devam ediyor – ki “Imagine”, pandemi nedeniyle bu yıl düzenlenebilen 2020 Tokyo Olimpiyatları’nın açılış töreninde küresel popülerliğinin de bir kanıtı olarak bir uluslararası sanatçılar topluluğu tarafından söylendi.

Tabii “Imagine”ın verdiği mesaja herkesin bayıldığını söyleyemeyiz. Mesela Los Angeles şehri piskopos yardımcısı Robert Barron, şarkının Tokyo’da olimpiyatların açılış töreninde söylenmesine karşı epey sinirli bir tavırla “Imagine”in bir “totaliter marş” ve “ahlaki ve siyasi kaosa bir davet” olduğunu söyleyecekti. [Burada yazının orijinaline yerli ve milli bir ek yapalım: bir önceki olimpiyatlarda yine “Imagine” söylenirken, olimpiyat açılış törenini canlı yayımlayan TRT’nin spikeri şarkının sözlerini çevirmeyi “And religion too” kısmında kesivermişti – çevirgen notu.] Mevzu şuydu: şarkı ateist bir şarkıydı.

“Imagine” yayınlandığından bu yana Lennon’ın bu marşını din ile uzlaştırmaya dönük sayısız girişimde de bulunuldu. Araştırmacılar, inançlı kimseler ve bazı müzisyenler, şarkının sözlerinin aslında ateist olmadığını, sadece örgütlü dine karşı olduğunu ileri süreceklerdi. Eline balyozu alıp şarkıya kafa göz girişerek sözleri değiştiren yorumcular da vardı: CeeLo Green şarkıyı yılbaşı gecesi televizyonda seslendirirken sözleri değiştirip “And all religion’s true”[Ve dinin bütün o hakikatini] deyiverecekti mesela.

Lennon verdiği röportajlarda kendi inançları ve maneviyatı konusunda zaman zaman belirsiz konuşuyordu fakat bu belirsizliğin “Imagine”ın verdiği açık mesaj ile uyuşmadığı da açıktı. Şarkının dinsiz dünya görüşü apaçık belliydi. Şarkının ilk kısmı “cennetin olmadığını” ve “cehennemin olmadığını” söylüyordu –  “Üzerimizde sadece gökyüzü uzanıyordu.” Lennon bu açık net ve damıtılmış sözlerle seküler yaklaşımın özünü tam olarak yakalamıştı. Benim görüşüme göre, Lennon her anlamda doğa yasaları ile işleyen tamamen fiziksel bir evrende yaşadığımızı söylüyordu – yıldızların ötesi de dahil dışarıda doğaüstü olan hiçbir şey yoktu.

Yine Lennon, dinler ile uyuşmayan kendine özgü bir “şimdi ve burada”yı ifade ediyordu. Şarkıyı dinleyenlerine “Bütün insanları hayal et, bugün için yaşadıklarını” isteğinde bulunan Lennon, emek aktivisti ve ateist Joe Hill’in “öldüğünde gökyüzünde bir cennet görmeyeceksin” sözlerine atıfta bulunuyor ve ölünce insanı ateşlerin içinde bir ebedi işkencenin de olmadığını söylemiş oluyordu.

Lennon’ın şarkı sözleri üstü örtük bir varoluşçuluğa da olanak tanıyordu. Tanrılar ve ölümden sonra yaşam olmadığında, insanlık – kendi içinde ve birbiriyle birlikte – nasıl yaşayacağına ve neyin önemli olduğunu belirlemeye karar verebilirdi. Şiddet, açgözlülük ya da açlık olmaksızın yaşamayı tercih edebilir – ve “Imagine”den alıntı yaparsak – “dünyayı birlikte paylaşan … bir insan kardeşliği” olarak varlığımızı sürdürebilirdik.

Lennon’ın hümanizminin – insanların doğaüstü herhangi bir şeye bel bağlamaksızın daha iyi ve insanca bir dünya yaratma kapasitesine sahip olduğu inancının – kendisini gösterdiği yer tam da burasıydı. Yolumuz nihilizm değildi; umutsuzluk, sefahat ya da yıkım da değildi. Bunlar yerine, Lennon’ın “Imagine”ı acının bir son bulmasını kendi gözleriyle görmeye dönük insancıl bir arzuyu ortaya koyuyordu.

Şarkı boyunca süregiden empati ve tutku ruhu, yapılan araştırmaların seküler kadın ve erkekler arasında yaygın biçimde gözlemlediği güçlü nitelikler ile de uyum içindeydi. Lennon ve “Imagine”ı bolca kan dökmüş Stalin ve Pol Pot gibi ateistler ile bağlantılı kılmaya dönük çabalara karşın, tanrıtanımaz insanların çok büyük bir kısmı etik yaşamlar sürmenin peşindedirler.

Örneğin, yapılan çalışmalar, sığınmacılara yardım etme isteği, maddi olarak karşılanabilir kamu sağlığı hizmeti sağlama, iklim değişimi ile mücadele ve ırkçılık ve homofobiye karşı hassas olma gibi konularda tanrıtanımaz insanların özellikle ahlaki duruşlar sergilediğini açıkça gösteriyor.

Yine, genel duruş olarak seküler insanların – Lennon’un “Imagine”deki ideallerini yansıtan değerler olarak – açıkça hoşgörülü, demokratik ve evrenselci bir yaklaşım sergilediği görülüyor.

Yapılan başka çalışmalar da en düşük dindarlık düzeyine sahip demokratik ülkelerin – “dinin olmadığını hayal etme” yolunda en fazla yol almış olanların – en güvenli, en insani, en yeşil ve en etik toplumlar olduğuna işaret ediyor.

“Imagine” Lennon’ın kendi seküler hümanizmini açıktan söylediği ilk şarkısı değil elbet. “Imagine”dan bir yol önce, yani 1970’te, Lennon İsa’ya ya da Krişna’ya dönük hiçbir inancının olmadığını ilan ettiği “I Found Out”u yayınlamıştı. Yine 1970’te, rahatsız edici ve ağır sözler içeren “God”ı yayınlamıştı. Teizm’in klasik bir psikolojik açıklamasından hareket edersek – insanların Tanrı kavramını kendi acılarıyla başa çıkmak ve acılarını yönetebilmek için inşa ettiğini varsayarsak – “God” şarkısı Lennon’ın kesinlikle ama kesinlikle inanmadığı bütün şeylerin bir listesi gibiydi: İncil, İsa, Buda, Il Çing, büyü, vb. Nihayet, Lennon’ın inandığı şeylerin hepsi onun kendi doğrulanabilir ev kanıtlanabilir kişisel gerçekliğiyle ilişkiliydi. Liverpool’dan gelen bir gözlüklü mors açısından böyle bir yere varmak gerçek anlamda “yeniden doğmak” demekti.

Fakat ne “I Found Out” ne de “God” şarkıları “Imagine”ın inanılmaz başarısının yanına bile yaklaşamadı. Başka hiçbir ateist şarkı da öyle.

kaynak: theconversation.com / çevirgen: soner torlak

Gönder gitsin