ciddimevzu
-
feminizmin benim i̇çin sonsuza dek mahvettiği dört harika şey // katie jgln
lanet olsun sana, toplumsal cinsiyet eşitliği!
-
RoarMag yayın hayatına son verdi; o zaman yeni ufuklara!
Canımızın içi e-dergilerden RoarMag on yıldan fazla süren yayınına son verdiğini duyurdu. "On yılı aşkın bir süredir devam eden bağımsız yayıncılık ve medya aktivizminin ardından yeni ufuklar keşfetmek üzere makas değiştiriyoruz." açıklaması yapan RoarMagcı canparelerin "kapanış duyurusu"nu paylaşıyoruz. Işınlanın!
-
bir arı ne hissedebilir? // kenny torrella
yakın tarihli bir çalışma arıların acıyı hissedebildiğini ortaya koydu. bu buluş, böcek ve haşere arkadaşların bilinçli olup olmadıklarını belirleme arayışı açısından da büyük bir olay. mevzuya yakından bakalım...
-
dinle komünalist!: “geleceğin devrimi” üzerine // chris dadallı
murray bookchin'in özellikle son döneminde ağırlıklı biçimde üzerinde durduğu yerinden yönetim ve doğrudan demokrasi yoluyla merkezi devlet iktidarını kademeli biçimde parçalama ve boşa düşürme stratejisinin ayrıntılı biçimde ele alındığı geleceğin devrimi: halk meclisleri ve doğrudan demokrasi kitabı, bu türden bir siyasal stratejinin temel gıdasını anarşizm ile marksizm'in özgün bir birlikteliğinden geçtiğini ileri süren bir çerçeve içinde akıyor.
-
herkes için feminizm – herkesle feminizm // alev özkazanç
kırktan fazla kitabı, sayısız yazınsal müdahalesi ve durmak bilmeyen aktivizmiyle bildiğimiz bell hooks 15 aralık 2021’de bu dünyadan göçüp gitti. feminist teoriye çok güçlü katkılarda bulunan bell hooks bizlere “patriyarkanın cinsiyeti yoktur” ve “feminizm herkes içindir” gibi yüzlerce ilham verici teori çekirdeği bıraktı. bell hooks’u alev özkazanç’ın onun temel sorusu çerçevesinde yaptığı ilham verici bir konuşmanın metniyle anıyoruz, ve onun çok sevdiği küçük harflerle…
-
gerçekte iğrenç insanlar olan beş aşırı meşhur kişi // mehek kapoor
ölünün arkasından kötü konuşulmaz denir, fakat ya ölmüş olan kişi hakkında söylenenlerin her kelimesini (hatta daha fazlasını) hak ediyorsa? pablo picasso, steve jobs, mahatma gandhi, winston churchill, rahibe teresa. bu beş aşırı meşhur melek imajlı şeytanı kısaca yakından tanıyalım…
-
mark zuckerberg’in metaverse’i gayet boktan bir şey // gian v. volpicelli
“zuckerverse” geliyor! facebook ceo’su mark zuckerberg birkaç hafta önce the verge’e verdiği uzun bir röportajda, facebook sosyal ağının kendisini “bir metaverse şirketi” haline gelmeye hazırlamakta olduğunu ilan etti. fakat yaptığı genel vurgu aslında bir tehlike işareti! belli ki zuckerberg kardeşimiz “vr” parıltısı üzerinden bir verimlilik yazılımı oluşturmaya çalışıyor; insanları bol bol çalıştırarak tabii ki!
-
a la turca kadercilikten ne kadar uzağız? // önder kulak
bugün farklı toplumlarda yazgıcılık için yer alan zorunluluk kaynağının dindar ya da seküler farklı egemen ideolojiler tarafından başka başka güç öğeleriyle içeriklendirildiği görülüyor. bu toprakların insancıkları olarak biz de bundan muaf değiliz. dahası flaubert’ten leibniz’e pek çok düşünürün kavramsallaştırdığı bir kadercilik tarzına adını verecek kadar işin gediklisiyiz. mevzuya yakından bir bakalım…
-
1642-1652: kazıcılar ve eşitleyiciler // jim fox
hakiki tosun paşa hasım yayın e-jurnal’in sıkı takibe aldığı can parçası e-dergi “yerdeniz sakinleri”nin yayınladığı harika çeviriyi paylaşıveriyoruz: “görevimiz, kazıcıların ve eşitleyicilerin sözlerini belirsizlikten kurtarmak ve onları işçi sınıfı tarihi ve mücadelesi bağlamına oldukça sağlam bir şekilde yerleştirmek olmalıdır. sözlerinden ve eylemlerinden ilham almalı tüm bu farklı seslerin işçi sınıfının yoksulluğa ve baskıya karşı direnişinin ortak teması altında birleşmesini sağlamalıyız.”
-
bedenlerimiz bunu istiyorken erkekler elbette bizi nesneleştirecek, bi’ dakika, ne? // katie jgln
nasıl istersek öyle giyinmek ve görünmek konusunda rahat olalım ve ne bize namus atfedip duran kültürel değerlere ne de sürekli değişip duran moda akımlarına boyun eğmeyelim. çünkü kendi bedenlerimizle ne yapmayı seçersek seçelim, kendimiz dışında hiç kimseyi ilgilendirmez. bizi tecavüzden, cinsel tacizden ve nesneleştirmekten koruyan bir giyim tarzı yok; tıpkı bunları teşvik eden bir giyim tarzı olmadığı gibi.