-
portekiz’in salazar’ı: bir tosun paşa hikayesi // soner torlak
tam adı antónio de oliveira salazar. milliyetçi, aşırı muhafazakar, sömürgeci, halk düşmanı ve faşist. siyasete genç yaşında atıldı; devlet erkanı tarafından ekonomi alanında bir altın çocuk olarak görülüyordu. 1932’de portekiz’in 100. başbakanı olarak atandı. salazar’ın hikayesi aslında tam bir tosun paşa hikayesi…
-
modern şehirler sürdürülebilir mi? // susan roberts
lefebvre şehir hakkına sahip olduğumuzda ısrar ederken, sadece basitçe bireyin şehrin kaynaklarına erişimi hakkına atıfta bulunmuyordu. lefebvre, bundan çok daha temel bir şeyi kastediyordu çünkü şehrin bizim kim olduğumuzu ve nasıl davrandığımızı etkilediğini, esasen geleceğimizi kontrol ettiğini kabul ediyordu. yine lefebvre, ancak insanlar şehri değiştirme gücüne sahip olduklarında, kendi gelişmeleri üzerinde de güce sahip olacaklarını görüyordu ki kent elitlerinin insanları şehrin dışında tutmak üzere askeri teknolojiyi işe koşması tam da bu nedenledir.
-
madonna’nın meme ucu, kestane balı diyarı zonguldak ve pop kültür // sevil ainsley
Madonna birkaç gün önce allanıp pullanıp özel fotoğrafçı eşliğinde çektirdiği erotik, yer yer pornografik fotoğraflarını instagram hesabından yayınladı. Instagram ise bir kadının – bu bütün bir imajını ve markasını ciddi ölçüde seksilik üzerine kurmuş Madonna olsa bile – meme ucunun görünmesini “ayıplı içerik” olarak kabul edip fotoğraflardaki meme ucunu sansürledi. Kıyamet de burada koptu. Meme ucu deyip geçmeyin. Mevzu derin…
-
james c. scott ile iki çift laf: “anarşist beden eğitimi”
İcat ettiğim “Scott'ın anarşist beden eğitimi yasası” şu şekilde işliyor: Hayatınızda bir gün büyük bir yasayı çiğnemeniz istenecek ve her şey de buna bağlı olacak. Yurttaş hakları hareketini, özgürlük turlarını, Güney Afrika'daki geçiş yasası ihlallerini, gösterilerdeki sivil tutuklamaları düşünün. Eğer her şeyin bağlı olacağı o büyük güne hazır olmak istiyorsanız, öyleyse, formda kalmak ve egzersiz yapmak zorundasınız. Bu nedenle, her iki ya da üç günde bir, bir küçük yasayı ihlal etmek zorundasınız ki böylece büyük an geldiğinde hazır olabilir ve büyük bir yasayı ihlal edebilirsiniz.
-
“hayalci hücre” ya da “hh” bir nedir?
kopmak için önce bir şekilde sapmak gerekiyor; saptık da geliyoruz…
-
ԺaԺa sahilleri // Soner Torlak
Tarih boyunca ortaya çıkan sayısız yönetilebilirlik-dışı edim, hazzı erteleme, dünyevi olandan feragat etme, çilecilik, normativite dışı her türlü heretik edim, sapkınlık-sapma, gündeliği kurma-yıkma, liberteryen beden kullanımları, dadacılık, sürrealizm, makine-kırıcılar, levellerlar, quakerlar, envai çeşit tarikat, çok-tanrılılık, sirkten firar eden filler, mezbahadan kirişi kıran danalar, ilkellik, yamyamlık, eşkıyalık, gündelik binlerce direniş biçimi, underground rep, caz müzik, deyişler, gerilla savaşları vs. aklınıza gelebilecek her şey, devletlerin sinirlerini sürekli yerlerinden hoplatır ve bu su hiç durmaz.
-
Modern uygarlığın Romantik ve Marksist eleştirisi // Michael Löwy
Sanayi Devrimi tarafından yaratılan modern burjuva toplumu ve kapitalist uygarlığa dönük ilk eleştiriler –Marx’tan yarım yüzyıl kadar önce– Romantik şair ve yazarlardan gelmişti. Romantik anti-kapitalizm on sekizinci yüzyılın ikinci yarısında doğdu ancak bugüne değin modern kültürün asli bir bileşeni olmaktan geri durmadı. Sanat ve edebiyatta sıklıkla Romantik Hareket olarak adlandırılan ve esasen on dokuzuncu yüzyılın başında mecrasını bulan akım, pek çok ve aşırı çeşitli tezahürlerinden yalnızca biridir.
-
Diktatörlüğe giderken: İtalyanların öyküsü // Sheri Berman
Birinci Dünya Savaşı sonrasında diğer Avrupa ülkelerinde yaşanan olaylar İtalya’da da görülüyordu; yalnızca daha hızlı bir gidişatla ve daha trajik bir sonuçla kendini gösterdi. Fransa’da ve Almanya’da olduğu gibi, İtalyan sosyalistleri de Birinci Dünya Savaşı’ndan en güçlü siyasi parti olarak çıktı. Savaş sonrası dönemin siyasi, toplumsal ve ekonomik çalkantıları dahi, Rus Devrimi tarafından daha radikal hale gelen ve burjuva kurumları için küçümseyici tavrını açıkça koruyan PSI’nın uyuşmaz tavrını sarsamadı; çalkantı yalnızca egemen düzenin çöküşünü bekleyenlerin elini güçlendirdi.
-
Halk eğitiminin yarım yüzyılı // Raúl Zibechi
Freire, muhtemelen Sovyet sürecinin sınırlarını aşmaya çabalaması nedeniyle, devrimciler arasındaki ve devrimciler ile halklar arasındaki güç ilişkilerini dönüştürmenin derdindeydi (bu arada, “devrim” sözcüğü Ezilenlerin Pedagojisi’nde en fazla kullanılan sözcüklerden biridir). Freire’nin yöntemsel önermeleri, ezilenlerin bilgisine onu akademik bilginin altında bir şey olarak görmeyen bir hiyerarşi atfederek, ezilenlerin özgüvenin güçlendirme niyetindeydi. Freire, eğiticiler ile eğitim alanlar arasındaki ve öğrenciler ile nesneler arasındaki mesafeleri ve hiyerarşileri, halk kesimlerinin örgütlenmesinden yararlanmak açısından muazzam bir kullanışlılık sunan çalışma yöntemleri ile birlikte ortadan kaldırmayı öneriyordu.
-
“Dünya Piyasası Sokağı” üzerine // Andy Merrifield
Dünya piyasası sokağı, beş benzemez insanlarla -gerçek, somut insanlarla- dolu bir sokağa işaret eden topoğrafik bir soyutlamadır. Hatta aynı zamanda uluslararası değer ve sermaye ile dolaşımda olan ve akan soyut bir süreçtir. Dünya piyasası sokağı, Athusser’in Marx’ın bir toplumsal düzendeki ekonomik ilişkiler ile siyasal ve ideolojik ilişkiler arasına bir sınır çizmek adına altyapı ve üstyapıyı “topoğrafik olarak” kullandığını ileri sürmesi benzeri kendine has bir topoğrafyayı tarif etmektedir.